KAPASİTE MEKANİZMASI İLE YERLİ KÖMÜR VE DOĞALGAZ SANTRALLERİNE EK TEŞVİK
Elektrik Piyasası Kapasite Mekanizması Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle 2024 yılında yerli kömür ve doğalgaz yakıtlı termik santrallere ek bütçe dağıtılacak.
25.07.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Kapasite Mekanizması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandı. Yapılan değişiklikle yönetmeliğe eklenen Geçici 2’inci Madde, kapasite mekanizması için 2024 yılı içerisinde ek bütçe tahsis edilmesi halinde tahsis edilen bütçenin tamamının kömür ve doğalgaz santrallerine dağıtılmasını düzenliyor. Böylelikle termik santrallere 2024 yılı içerisinde kapasite mekanizması adı altında daha fazla teşvik sağlanacak.
2024 yılının ilk altı ayında, yerli kömür santrallerine elektrik satın alımları hariç toplam 674,5 milyon TL ek ödeme yapılmış durumda. Doğalgaz ve ithal kömür yakıtlı santraller dahil tüm fosil yakıtlı termik santrallere ise 2 milyar 59 milyon TL kapasite mekanizması ödemesi yapıldı.
Termik santraller ek ödeme öngören yönetmelik değişikliğinin tam metnine ulaşmak için tıklayınız.
YENİ VERGİ PAKETİNİ UYGULAMAK YERİNE, FOSİL YAKIT TEŞVİKLERİNDEN VAZGEÇİLMELİ
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği SEFİA’nın fosil yakıt teşvikleri ışığında yeni vergi paketini incelediği çalışması yayınlandı. Yeni vergi paketini uygulamak yerine fosil yakıt teşviklerinden vazgeçilirse kamu bütçesine 43,8 milyar TL ek gelir sağlanabilir.
Yeni vergi paketinin sıkça tartışıldığı bugünlerde, SEFİA kamu maliyesine ciddi bir yük yaratan fosil yakıt teşvikleri ile yeni düzenlemelerle elde edilecek gelirlerin karşılaştırmalı bir analizini yaptı. Analiz, sadece 2023 yılında, fosil yakıtlara verilen istisnalar aracılığıyla alınmayan vergiler toplamın 43.8 milyar TL olduğunu ortaya koyuyor.
Sadece bir yıllık teşvik tutarı, yeni vergi paketinin devreye girmesiyle 2024 yılının 4 ayında elde edilecek toplam geliri aşıyor. Analize göre, fosil yakıt teşviklerinden vazgeçerek hem vergi paketinde öne çıkan kalemleri karşılamak, hem de sosyal ve ekonomik fayda gözetmek mümkün görünüyor.
Analizin tamamına ulaşmak için tıklayınız.
DANIŞTAY, ZEYTİNLİKLERİ MADENCİLİĞE AÇAN YÖNETMELİĞİ İPTAL ETTİ
Zeytinlikleri öncelikle kömür madenciliğine açan bu yönetmelik değişikliği ülke genelinde ciddi bir tepki ile karşılaşmış; yönetmeliğin iptali için üretici birlikleri, sivil toplum örgütleri, kooperatifler ve siyasi partiler tarafından 100’ün üzerinde dava açılmıştı.
Danıştay kararında iptal gerekçesi şöyle ifade ediliyor:
“Dava konusu Yönetmelik değişikliği ile gerek Maden Kanununda yer alan ilgili kanun hükümlerine göre alınacak izinleri zorunlu tutan hüküm gerekse Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile getirilen yasaklama ve sınırlandırmalar göz ardı edilerek, zeytinlik alanlardaki zeytinlerin sökülüp taşınması, başka yere dikilmesi, taşımanın mümkün olmaması halinde ise doğrudan madencilik faaliyetine başlanılarak faaliyetin sonunda sahanın rehabilite edilip eski haline getirilmesi yönünde madencinin vereceği taahhütname ve davalı bakanlığın izni, bu alanlarda madencilik faaliyeti yürütülmesi için yeterli görülmüştür.
Davalı idarece yeni ekonomik ve sosyal gelişmeler ile birlikte ülkenin artan enerji ihtiyacının öncelikle yerli kaynaklardan karşılanması ve bu yöndeki faaliyetlerin zeytinlik alanlarda kayıp yaşanmadan, dengeli bir biçimde sürdürülmesi amacıyla dava konusu yönetmeliğin yayınlandığı ileri sürülmekte ise de; 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun uyarınca korunma altında bulunan zeytinlik sahalardaki faaliyetlerin Kanun ile düzenlenmesi gerektiği ve esasen davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu alanı kendi başına yönetmelik ile düzenleme yetkisi bulunmadığından davalı idarenin bu iddiası yerinde görülmemiştir.”
ENERJİ SEKTÖRÜNDE METAN EMİSYONLARININ AZALTILMASINA İLİŞKİN AB’DEN YENİ DÜZENLEME
Enerji sektöründe metan emisyonlarının izlenmesi ve azaltılmasına ilişkin Avrupa Birliği yönetmeliği 15 Temmuz Pazartesi günü AB Resmî Gazetesi’nde yayımlandı. Macaristan hariç tüm Üye Devletler tarafından 27 Mayıs’ta yapılan nihai oylamada desteklenen yönetmelik metan sızıntılarının tespitini ve giderilmesinin teşvik edilmesini, gaz çıkışı ve yakmanın sınırlandırılmasını amaçlıyor. Ayrıca petrol, gaz ve kömürden kaynaklanan metan emisyonları izleme ve şeffaflık araçları getiriyor.
AB’ye fosil enerji ithalatında piyasa şeffaflığının arttırılması, AB’nin küresel olarak yeşil dönüşüme öncülük etme hedefleri doğrultusunda, dünya genelinde metan emisyonlarının azaltılmasına yönelik çözümlerin daha fazla benimsenmesini teşvik etmek açısından kilit önem taşıyacak.
Yönetmelik, 04.08.2024 tarihinde yürürlüğe girecek. Yürürlüğe girdikten sonraki altı ay içerisinde Üye Devletlerin, AB petrol, gaz ve kömür operatörlerinin yanı sıra ithalatçılar ve bağımsız doğrulayıcılar tarafından yönetmeliğe etkin bir şekilde uyulmasını denetlemek üzere uygun ulusal makamları atamaları gerekmektedir.
Komisyon ise önümüzdeki süreçte AB operatörleri ve yetkili makamlarının yanı sıra fosil enerji ithalatçıları üzerindeki yükümlülükleri detaylandıran gerekli ikincil mevzuatı hazırlayacak.
Yönetmeliğin detayları için Mayıs 2024 tarihli blog yazımızı okuyabilirsiniz.
AVRUPA BİRLİĞİ ENDÜSTRİYEL EMİSYONLAR YÖNETMELİĞİ REVİZE EDİLDİ
Endüstriyel emisyonların azaltılmasına yönelik çabaları güçlendirmek amacıyla AB Endüstriyel Emisyonlar Yönetmeliği 15.07.2024 tarihinde AB Resmî Gazetesi’nde yayımlanan düzenleme ile revize edildi.
Revizyon, Yönetmeliğin endüstriyel emisyonların azaltılması üzerindeki etkisini güçlendirmeyi amaçlayan kapsamlı değişiklikler getiriyor. Revize edilen yönetmelik ülkeleri, Mevcut En İyi Teknikleri (BAT) kullanarak ulaşılabilecek en katı emisyon sınır değerlerini (ELV’ler) belirlemeye zorlamakta. Bu değişiklikle yönetmelik odağı yalnızca BAT ile ilişkili emisyon seviyelerini aşmamakla sınırlı tutulmayıp, mümkün olan en düşük emisyonlar için çabalamaya kaydırılıyor.
Yönetmeliğe yeni getirilen düzenlemeler ile AB çevre mevzuatında ilk kez, yasadışı kirlilikten sağlığı etkilenen mağdurların tazminat alma hakkı tanınıyor. Etkin bir şekilde uygulandığı takdirde, tazminat hakkı mevzuata uyumun arttırılmasını, kirliliğin azaltılmasını ve gerektiğinde etkilenen bireylerin mahkemede adalet aramak için gerçek bir şansa sahip olmasını sağlayabilir.
Ne var ki, AB kanun koyucuları tarım sektörünün bazı bölümlerini, özellikle de endüstriyel büyükbaş hayvan yetiştiriciliğini Yönetmelik kapsamına almayarak metan ve amonyak emisyonlarının azaltılması yoluyla sağlık açısından yılda 5.5 milyar Euro’luk bir faydadan vazgeçmiş oldular. Ayrıca, halihazırda kapsam dahilinde olan endüstriyel domuz ve kümes hayvanı çiftliklerine uygulanan kuralları da zayıflattılar. Yönetmeliğin yeni hali bu sebeple eleştiriliyor.