Skip to main content

Kara Rapor 2025: PM2,5 Kirliliğinin Ekonomiye Bedeli 138 Milyar Dolar

Kara Rapor 2025’ın bulguları 15 Ekim 2025 günü yapılan bir basın toplantısı ile açıklandı. Rapora göre PM2,5 kirliliğinin Türkiye ekonomisine bir yıldaki bedeli 138 milyar dolar.

Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hazırlanan Kara Rapor 2025’ın bulguları 15 Ekim 2025 günü yapılan bir basın toplantısı ile açıklandı. Rapora göre PM2,5 kirliliğinin Türkiye ekonomisine bir yıldaki bedeli 138 milyar dolar.

Her yıl yayınlanan Kara Rapor’da bu yıl hava kirliliğinin neden olduğu ölümlerin yanı sıra ekonomik maliyeti de hesaplandı. Bu çalışmaya göre, sadece 2024 yılında PM2,5 kirliliği nedeni ile ortaya çıkan ekonomik maliyet, ülkenin aynı yılın gayri safi yurtiçi hasılasının %10’una denk geliyor. 2024 yılında hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısı ise 62.644.

Rapor için yapılan 2024 yılı hava kalitesi değerlendirmesine göre, 2024’te hava kalitesi iyi olan il yok. Havası en kirli iller Iğdır, Erzincan ve Kütahya. Ankara ve İstanbul’da hava kirliliği ‘hassas’ düzeyde.

Basın açıklamasının tamamını okumak için tıklayın.

Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu Gerçekleştirildi

Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından kuruluşunun onuncu yılında 25 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’da düzenlenen “Çocuklar İçin Temiz Hava  Sempozyumu”nda hava kirliliği ve iklim krizinin çocuk sağlığı üzerindeki etkileri farklı boyutlarıyla ele alındı.

Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından kuruluşunun onuncu yılında 25 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’da düzenlenen “Çocuklar İçin Temiz Hava  Sempozyumu”nda hava kirliliği ve iklim krizinin çocuk sağlığı üzerindeki etkileri farklı boyutlarıyla ele alındı.

Üç panel ve bir forum oturumundan oluşan sempozyumun konuşmacıları arasında farklı uzmanlık alanlarından hekimler ve uzmanlar yer aldı. Hava kirliliğinin doğum öncesi dönemdeki etkileri, solunum, endokrin ve sinir sistemleri ile çeşitli organlar üzerindeki etkileri, çocukluk çağı kanserleri, çalışan çocuk sağlığı ve hava kalitesi arasındaki ilişki güncel bilimsel veriler ışığında tartışıldı. İklim krizinin çocukların sağlığı üzerindeki halihazırda gözlenen ve gelecekteki olası etkileri ele alındı.

Sempozyumda, temiz hava hakkının çocukların temel bir insan hakkı olduğu vurgulandı ve bu hakkın korunması için atılması gereken adımlar tartışıldı.

Sempozyumun sonuç bildirgesi için tıklayın.

İklim Ağı: Kömür Teşviklerini Kaldırın

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından yerli kömür üretimini arttırmaya yönelik yeni bir teşvik paketi açıklandı. İklim Ağı tarafından yapılan açıklamada paketin kirletici şirketlerin kârını artırmaya devam ederek temiz enerjinin yaygınlaşmasını engellediği ve halkın sağlığı ile parasını tehlikeye attığı belirtildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından yerli kömür üretimini arttırmaya yönelik yeni bir teşvik paketi açıklandı. İklim Ağı tarafından yapılan açıklamada paketin kirletici şirketlerin kârını artırmaya devam ederek temiz enerjinin yaygınlaşmasını engellediği ve halkın sağlığı ile parasını tehlikeye attığı belirtildi.

Teşvik paketi ile kömüre her yıl fazladan 133 milyon dolar kamu kaynağı ayrılacak. Bu kaynak ile kömür bölgelerinde temiz ve insan onuruna yakışır istihdam alanları yaratmanın mümkün olduğunu belirten İklim Ağı, bu teşvik tutarının 7 bin kömür madeni işçisinin 1 yıllık ortalama gelirine tekabül ettiğini vurguladı.

Açıklamanın tamamı için tıklayın.

Türkiye’nin Sera Gazı Emisyonları 2035’e Kadar Artmaya Devam Edecek

Türkiye iklim değişikliği ile mücadele için hazırladığı ikinci Ulusal Katkı Beyanını Birleşmiş Milletler’e sundu. Beyana göre sera gazı emisyonları 2035 yılına gelindiğinde 2023 yılına göre %16 oranında artmış olacak.

Türkiye iklim değişikliği ile mücadele için hazırladığı ikinci Ulusal Katkı Beyanını Birleşmiş Milletler’e sundu. Beyana göre ülkenin sera gazı emisyonları 2035 yılına gelindiğinde 2023 yılına göre %16 oranında artmış olacak.

2053 yılı net sıfır hedefi doğrultusunda 2035 yılına kadar atacağı politika adımları ve emisyon hedeflerini açıklayan Türkiye bu dönemde atmosfere saldığı sera gazı miktarlarında mutlak azaltım öngörmüyor. Beyanda başta kömür olmak üzere iklim değişikliğinin ana nedenlerinden olan fosil yakıtların kullanımının sonlandırılacağına ya da azaltılacağına dair de bir taahhüt yok.

Öte yandan ulusal İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde hava kirliliğinin azaltılacağı ve buna bağlı olarak halk sağlığının iyileştirileceği vurgulanıyor. Ancak fosil yakıtlardan çıkış planlanmadan bu iyileştirmenin nasıl başarılacağına dair somut politikalar paylaşılmamış.

Türkiye’nin ikinci Ulusal Katkı Beyanına (İngilizce dilinde) ulaşmak için tıklayın.

 

E-Bülten

E-posta adresinizle e-bültenimize kayıt olarak yaklaşan etkinliklerimiz, haberler, raporlarımız ve daha birçok konudan anında haberdar olabilirsiniz.