TEMİZ HAVA HAKKI PLATFORMU VE TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ ASBEST RAPORU YAYINLANDI
Temiz Hava Hakkı Platformu ve Türk Tabipleri Birliği deprem bölgesinde üç kentte asbest tespit çalışmasını tamamladı, sonuçlarını bir basın toplantısı ile açıkladı.
Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştirilen çalışmada Kahramanmaraş Merkez, Elbistan ve Adıyaman merkezde asbest tespit edildi.
Temiz Hava Hakkı Platformu ve Türk Tabipleri Birliği deprem bölgesinde üç kentte asbest tespit çalışmasını tamamladı, sonuçlarını basın toplantısı ile açıkladı.
Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştirilen çalışmada Kahramanmaraş merkez, Elbistan ve Adıyaman merkezde alınan toz numuneleri incelendi.
Avrupa Komisyonu tarafından kullanımı tavsiye edilen elektron mikroskobu ile yapılan analizler, TÜRKAK tarafından akredite edilmiş bir laboratuvarda gerçekleştirildi. Analiz sonucunda, Adıyaman’dan alınan 30 örneğin ikisinde, Kahramanmaraş’tan alınan 21 örneğin sekizinde, Elbistan’da ise 15 örneğin ikisinde farklı türlerde asbest tespit edildi.
27 Ekim 2023 günü TBB Genel Merkezinde yapılan bir basın toplantısında kamuoyu ile paylaşılan raporda, önümüzdeki 10-50 yılda asbeste dayalı ciddi bir halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya kalınabileceği vurgulanırken, bunu önlemek için alınabilecek önlemler paylaşıldı.
Araştırmanın raporunu ve basın bültenimizi okumak için tıklayınız.
G20 ÜLKELERİ HAVA KALİTESİNİ İKLİM PLANLARINA ENTEGRE ETME KONUSUNDA YETERSİZ KALIYOR
Küresel İklim ve Sağlık Birliği’nin yeni araştırmasına göre, düşük ve orta gelirli ülkeler ulusal iklim planlarında hava kalitesini iyileştirmeye yönelik eylemlere öncülük ederken G20 ülkeleri ise sınıfta kalıyor. COP28 yaklaşırken, yeni bir çalışma ülkelerin hava kalitesine yönelik taahhütlerini ve hava kirliliğinin sağlık üzerindeki yükünün tanınmasını ölçüyor.
Küresel İklim ve Sağlık Birliği’nin yeni araştırmasına göre, düşük ve orta gelirli ülkeler ulusal iklim planlarında hava kalitesini iyileştirmeye yönelik eylemlere öncülük ederken G20 ülkeleri ise sınıfta kalıyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin 28. Taraflar Konferansı COP28 yaklaşırken, yeni bir çalışmada ülkelerin ulusal iklim planlarında hava kalitesine yönelik taahhütlerini ve hava kirliliğinin sağlık üzerindeki yükünün ne düzeyde ele alındığını kıyaslandı. Ülkeler beş kategoride değerlendirildi: iklim eylem planlarında ve ulusal katkı beyanlarında 1) hava kirliliğinin sağlık etkilerine yer verilmesi; 2) hava kirleticilere yer verilmesi; 3) kirliliğe yol açan sektörlere yer verilmesi; 4) hava kirliliğinin ekonomik sonuçlarına ve hava kalitesini iyileştirmek için planlanan eylemlerin bütçelerine yer verilmesi; 5) Ek puan (Dünya Sağlık Örgütü hava kalitesi kılavuzuna referans, hava kalitesinin iyileştirilmesi ile engellenecek ölüm sayıları vb.)
Rapora göre, hava kalitesi ve sağlığa yönelik en iddialı eylemleri hava kirliliğinden en çok etkilenen düşük ve orta gelirli ülkeler ulusal planlarına dahil ederken, bu konuda liderliği Kolombiya ve Mali üstlenmiş durumda. Dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisini oluşturan G20 ülkeleri ise iklim eylemi ile temiz hava eylemlerini entegre edebilmiş değil.
Türkiye araştırmaya dahil edilen 169 ülke arasında 56. sırada yer alıyor. Türkiye hava kirleticilere ve kaynak sektörlere ulusal eylem planında kısmen yer vermiş olsa da, hava kalitesinin sağlık etkilerini, buna bağlı ortaya çıkan sağlık maliyetlerini ele almış değil.
Haberin detayları için tıklayınız.
THHP TRAVMATİK STRES KONGRESİ’NDE
Temiz Hava Hakkı Platformu olarak, 1-3 Eylül 2023 tarihleri arasında Hatay Arsuz’da gerçekleştirilen Travmatik Stres Kongresi’ne katıldık. Kongrede “Çözümü Bilinen Çözümsüz Sorun: Molozlar ve Hava Kirliliği” panelinde deprem sonrası hava kirliliği ve sağlık etkileri hakkında iki sunum yaptık.
Temiz Hava Hakkı Platformu olarak, 1-3 Eylül 2023 tarihleri arasında Hatay Arsuz’da gerçekleştirilen Travmatik Stres Kongresi’ne katıldık. Kongrede “Çözümü Bilinen Çözümsüz Sorun: Molozlar ve Hava Kirliliği” panelinde deprem sonrası hava kirliliği ve sağlık etkileri hakkında iki sunum yaptık.
Travma ve Afet Ruh Sağlığı Çalışmaları Derneği (TARDE) ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Programı iş birliğinde gerçekleştirilen kongrede deprem sonrası hava kalitesindeki kötüleşmenin nedenlerine ve sonuçlarına da yer verildi. Deprem sırasında yıkılan binaların kaldırılması, ağır hasarlı binaların yıkılması ve enkazın uzaklaştırılması sırasında ortaya çıkan toz kirliliğinin düzenli izlenmediği, toz kirliliğinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmadığı vurgulanan panelde, halk sağlığı açısından irdelendiğinde durumun ikincil bir afet olarak tanımlanabileceği belirtildi.
Haberin detayları için tıklayınız.
BM İNSAN HAKLARI VE ÇEVRE ÖZEL RAPORTÖRÜ DAVİD BOYD’UN “TEMİZ HAVA VE İNSAN HAKLARI” BAŞLIKLI RAPORUNUN YÖNETİCİ ÖZETİ TÜRKÇE’DE
BM İnsan Hakları ve Çevre Özel Raportörü David Boyd temiz hava soluma hakkının ve bu hakkın ihlal edilmesi halinde ortaya çıkacak sonuçları açıkladığı “Temiz Hava ve İnsan Hakları” başlıklı raporun yönetici özeti Türkçeye çevrildi.
Altıparmak Hukuk Bürosu tarafından Türkçeleştirilen raporda, hava kirliliğinin etkileri ve hava kirliliğinin kaynakları ile birlikte hava kirliliğinin insan hakları üzerindeki etkileri de değerlendiriliyor. Rapor insan hakları kapsamında devletlerin temiz hava ile ilgili yükümlülüklerini sıralarken, hava kalitesi yönetiminde hak temelli bir yaklaşımın hayata geçirilmesi için yasama, izleme, denetim süreçlerini de içeren yedi temel adım öneriyor. Boyd’a göre, bu aşamaların her birinde devletler, halkın tam olarak bilgilendirilmesini ve karar alma süreçlerine katılma fırsatına sahip olmasını sağlamalıdır.
Rapor özetinin Türkçesi için tıklayınız.
Rapor özetinin orijinal İngilizce versiyonuna ulaşmak için tıklayınız.