Skip to main content

Üç yıldır hazırlıkları süren İklim Kanunu teklifi 26 Şubat 2025 Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu’nda görüşmeye açıldı. Komisyon görüşmelerine iklim değişikliği konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları ve ekoloji örgütleri de katıldı.
Kanun teklifinin bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu olarak, Çevre Komisyonu’nda iklim krizi, hava kirliliği ve sağlık arasındaki ilişkiye vurgu yaptığımız konuşma metni ve milletvekillerine gönderdiğimiz “İklim Kanunu için İlke ve Hedefler” metni aşağıdadır:

İklim Kanunu iklim krizine karşı bu toplumu korumak ve güçlendirmek için somut adımlar içermeli. Ancak Kanun teklifi bu somut adımların ne olacağına dair güçlü politik bir ana hat çizmiyor. Kanunda bu küresel ve yaşamsal krizin ana sorumlusu olan fosil yakıtlardan kademeli vazgeçişe dair tek bir politik hedef yok

Oysa iklim krizini derinleştiren fosil yakıtlar sadece gelecekteki yaşamımızı tehdit etmekle kalmıyor. Bugün de toplu olarak yaşamlarımızı elimizden alıyor. Türkiye’de sadece bir yılda (2022) 68.440 kişi hava kirliliği nedeni ile yaşamını kaybetmiş durumda (1). Bu ölümlerin yarıdan fazlasından kömür ve petrol gibi fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğinin sorumluluğu.

Türkiye hala ağrılıkla kömüre dayalı bir elektrik üretim modelinde ısrar ediyor. Bugün Kahramanmaraş’ın Afşin – Elbistan bölgesine 688 MW’lik yeni bir santral yapılması için çalışmalar devam ediyor. Bu santral işletmeye alınırsa, her tür baca gazı filtresi AB standartlarında en iyi mevcut teknolojiler ile inşa edilse bile tam 2,6 milyar yani 95 milyar Türk Lirası sağlık maliyetine neden olacak. Bu para ile 29 adet 500’er yataklı devlet hastanesi kurulabilir.(2) 

Öte yandan,  bugün Türkiye için de kurulmaya çalışılan Emisyon Ticaret Sistemi hayata geçtiğinde, eğer sera gazlarını azaltma hedefine yönelik ciddiyetle ve şeffaflıkla işletilirse piyasa bu termik santrallerin ekonomik olarak ayakta kalmasını imkansız hale getirecek. O zaman 35 bin kömür madeni işçisi ve 8 bin termik santral işçisi başta olmak üzere bu sektörden ekmek yiyen emekçilerin ve ailelerinin ve ekonomik olarak fosil yakıtlara bağımlı bölgelerde yaşayan yurttaşların insan onuruna yakışır bir geleceği olabilmesi için somut, katılımcı işleyiş mekanizmaları, finansman kaynakları olan bir ulusal adil geçiş programı tasarlanmalı ve kanuna entegre edilmelidir.  Kaldı ki bu risk sadece termik santraller için değil karbon emisyonu yüksek tüm sanayi için geçerli olacak. 

İklim krizi ile bugün samimiyetle mücadele etmeye başlamazsak, yaşayacağımız ekonomik bununla sınırlı değil. Bugün bile bu yük toplumun sırtına yüklenmiş durumda. Türkiye’de 2023 yılında yaşanan aşırı sıcak havalar nedeniyle 471 milyon iş saati kaybı oluşmuş durumda. Bu kaybın yol açtığı hane geliri kaybı 846 milyon ADB doları, bugünkü kur ile 30,9 milyar Türk lirası. Bu kaybın %50’si tarım sektöründe emekçilerin aşırı sıcaklara maruz kalması ile gerçekleşmiş. Çiftçilerimizi ayakta tutamazsak, gıda güvencesini nasıl sağlayacağız? Üstelik bu bedeller iklim krizinin hala başlarında olduğumuz bugünün kayıpları. (3)

Bu kanun teklifi esas olarak ekonomiyi önemsediği için fosil yakıtlardan çıkmamakta ısrar etmenin ekonomik bedellerinden bahsediyorum. Öte yandan doğanın, insan yaşamının ve bu gezegende bizimle birlikte yaşayan diğer tüm canlıların varoluşuna biçilebilecek bir değer yok. 

Kanun teklifi bu haliyle bir İklim Kanunu değil, bir ticaret kanunu. Ancak bizim acilen Türkiye’nin iklim politikasının ve uygulama yapısının belirleneceği çerçeve bir kanuna ihtiyacımız var. Bu kanun:

  • Net biçimde sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflemeli ve bunun için tarihi olan mutlak azaltım hedefi koymalı.
  • Kömürden çıkış için kısa-orta vadeli bir plan yaparak öncelikle en eski ve en kirlileri olmak üzere kömürlü termik santralleri kapatmayı hedeflemeli. 
  • Tekrarlıyoruz: Başta kömür madenlerinde ve termik santrallerde çalışanlar olmak üzere fosil yakıtlara bağımlı sektörlerdeki işçilerin, ailelerinin ve ekonomik olarak fosil yakıtlara bağımlı bölgelerde yaşayan yurttaşların insan onuruna yakışır bir geleceği olabilmesi için somut, katılımcı işleyiş mekanizmaları, finansman kaynakları olan bir ulusal adil geçiş programı tasarlanmalı ve kanuna entegre edilmelidir.

İklim Kanunu Hedef ve İlkeler Metni için THHP_Iklim-Kanunu_Hedef-ve-Ilkeler_21.02.2025-3.pdf

Kaynaklar: 

  1.  Kara Rapor 2024, Temiz Hava Hakkı Platformu. https://temizhavahakki.org/kararapor2024/
  2.  Kömür Yakıtlı Afşin A Termik Santrali Genişletme Projesinin Halk Sağlığı Etkileri ve Ekonomik Maliyeti, 2024, Temiz Hava Hakkı Platformu. https://temizhavahakki.org/afsin-a-saglik-etkileri-ekonomik-maliyet/ 
  3. Türkiye Lancet Countdown On Health And Climate Change Data Sheet 2024, The Lancet, 2024. https://lancetcountdown.org/wp-content/uploads/2024/10/Lancet-Countdown-2024_TURKEY.pdf

E-Bülten

E-posta adresinizle e-bültenimize kayıt olarak yaklaşan etkinliklerimiz, haberler, raporlarımız ve daha birçok konudan anında haberdar olabilirsiniz.